Merhabalar,
Bu yazım da geçen sene üzerinde çok uğraştığım analog fotoğrafçılık’tan bahsedeceğim. Fotoğrafçı olmak isteyen herkesin kesinlikle hayatının bir dönemin de kullanması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bir analog fotoğraf makinesı düşündüğünüzden daha çok şey katacaktır hayatınıza. Hayatımıza dijital fotoğraf makinelar girmesiyle beraber bir çok avantaj ve dezavantaj getirdi. Bunlardan bir kaçına değinmek isterim. Dijital fotoğraf makinesı çok avantajlı çektiğin fotoğrafı anında görebiliyorsun eğer beğenmez isen bir daha çekebiliyorsun fakat analog fotoğraf makinesında böyle bir imkan yok maalesef. Analog fotoğraf makinesında beklersin, beklersin en doğru an beklersin çünkü 36 poz hakkın var. En doğru anın içinde en güzel anı yakalamak istiyorsun ve bu da ister istemez insana bir sabır ve belli bir sınıra yükseltiyor. İnsanın kalite anlayışı değişiyor öyle her gördüğü şeyi 10-15 tane çekmiyor. Ben analog fotoğraf makinesı kullanmadan önce bir geziye veya dolaşmaya çıktığım zaman 3-4 saat içerisin de 400-500 fotoğraf çekiyordum. Onların kaçı güzel olduğu tartışılır. Neyse. Bu kadar “aşırı ve gere
ksiz” fotoğrafı hem depolamak zor oluyordu hem de aralarından kaliteli fotoğrafı seçmek için ekstra bir sürü zamanımı harcıyordum. Analog fotoğraf makinesı kullanmaya başladığımdan itibaren geziler de çektiğim fotoğraf sayısında ciddi bir düşüş oldu. Önce ki çektiğim fotoğraflara bakıyorum bir şeyin fotoğrafını birden fazla çekmişim. Mesela bir “evin” fotoğrafını çekmek istediğim de evin etrafını dolaşırken her tarafta fotoğraf çekmişim fakat analog fotoğraf makinesı kullanırken öncelikle evin etrafını dolaşıyordum en iyi fotoğraf nereden çekilebilir diye. En güzel yeri bulunca en güzel açısını bulmaya uğraşıyorum. Açıyı bulduktan sonra da en doğru anı bekliyor insan. Bir analog fotoğraf makinesı sizin hayatınıza da bunları katabilir.
Analog fotoğrafçılığa Zenit EM marka fotoğraf makinesi ile başladım. Fotoğraf makinesına facebookta olan bir Analog Fotoğrafçılık grubundan aldım. Eskişehir’den bir fotoğrafçıdan da 10 adet 36 pozluk Fujicolor 200 ASA lık film aldım. Tabii ki de ben fotoğraf makinesi kullanmasını bilmiyordum ama fotoğraf makinesini almış olduğum kişi çok güzel ve basit bir şekil de anlattığı için öğrenmem çok kolay oldu.
Size analog fotoğraf çekmesini daha sonra ki yazım da anlatacağım. Bu yazım da size analog fotoğraf makinesi ile çektiğiniz fotoğrafları nasıl bilgisayar ortamına nasıl aktardığımı açıklayacağım.
Öncelikle Buğra Kaan (Ersoy) Abimin bana hediye ettiği slide copier ile çekmiş olduğum negatif filmleri elimde ki fotoğraf makinesi ile çekmeye çalıştım. Fakat parçaları eksik olduğu için kendim bir şeyler eklemek durumunda kaldım.
Analog fotoğraf makinesin de çektiğiniz filmi banyosunu yaptırdıktan sonra. Yukarıda ki slide coper yardımı ile dijital fotoğraf makinam ile çektim. Burada negatif filmi slide coperin önüne takıyoruz ve arkasından soft bir ışık vermemiz yeterli. Dijital fotoğraf makinesi ile tek bir poz’un fotoğrafını çektikten sonra aşağıdaki gibi bir görüntü oluşacaktır.
Bu fotoğrafı photoshop’a atıyoruz. Ve ctrl+M kombinasyonunu yapıyoruz klavyeden.
Açılan menüden aşağıdaki fotoğraftaki gibi “negatif” seçiyoruz. Burada ki mantık aynı matematikte ki çarpma işlemi gibi düşünülebilir. Yani iki eksi(-) çarpılırsa artı(+) olur sonuç. Negatif bir fotoğrafı tekrardan negatif yaparsan bu fotoğraf normal gördüğümüz fotoğraf olacaktır.
Bundan sonrası sizin photoshopta oynamanıza kalmış. İsterseniz kontrastı ile oynarsınız, isterseniz keskinlik veya parlaklığı ile oynarsınız.
Ben pek fazla uğraşmamak için direkt otomatik renk ayarlamasını seçtim.
Şunu da yazsan iyi olur veya şu bilgiyi yanlış biliyorsun demek için ulaşın bana 
muhammedmulbay@gmail.com
Bir de diğer Analog Fotoğrafçılık yazılarımı okudunuz mu?
Flickr hesabım için: Tıkla
Son söz olarak da çektiğim fotoğrafları genellikle instagram profilimde paylaşıyorum. Lütfen buyrun:instagram
